Y kuşağına atfedilen bazı kötü özellikler var. Bu algı, bu kuşak mensuplarının yerleşik bir iş yeri kültürü ile çatışan cüretkar, rahat ve “ben her şeyi bilirim” tavırları ile alakalı.
KRAL ÖLDÜ, YAŞASIN YENİ KRAL
Nesiller değiştikçe iş yerindeki hakimiyet de değişiyor; eski çerçevelerin ve protokollerin bu yanlış anlaşılmış nesil için ideal şartları oluşturmayabileceğini anlamamız gerekiyor.
Y kuşağı mensupları çalışmak istemiyor değil fakat kendi seçtikleri ve tutku duydukları bir alana emek vermek istiyorlar.
Bir önceki kuşak protokoller, sistemler ve süreçler üzerine yoğunlaşmışken Y kuşağı mensupları için sonuca giden şartlardan ziyade sonuçların kendisinin daha önemli olduğunu anlamak gerekiyor. Bazen bu sonuçlar makul beklentilerden iki kat iyi bile olabiliyor.
HIZLI VE ANINDA
Şirketler istihdam sağlarken bu kuşağın çok çeşitli alanlarla ilgilenmesi, bilgiye anında ulaşmaları ve sürekli kendilerini geliştirmeyi hedeflemeleri gibi hususları da göz önünde bulundurmalıdır.
Y kuşağı mensuplarının düşünce şekline göre işe alınacaklarsa bunun sebebi, iş tanımına %100 uymaları değil, daha ziyade işe hızlı ve akıllıca adapte olup sonuç alabilmeleri olmalıdır. Yeni bir şeyler başlatan ve çevresini etkileyen biri olmak istiyorlar.
Birilerinin onlara işin nasıl yapılması gerektiğini söylemesinden hoşlanmıyorlar, bunun yerine işi kendi istedikleri gibi tamamlama serbestliğini tercih ediyorlar.
Bu yönetmesi zor bir alandır. İlerleme ve gelişimle gelen sonuçlar ve başarı gerçekten olumlu olduğundan, çoğu şirketin mevcut protokollerini bu yeni kuşak için serbestleştirmesi tavsiye edilir.
